25 Nisan 2017 Salı

İznik Ultra Maratonu

Selam, :)

Yine bir macera yine bir ultra maraton. Bu sefer İznik ultra maratonundayım.

  Bu sene bu organizasyondaki 3. senem. İlk senemde yarışı bitirememiş kendime kızmış ama akıllanmıştım kendime söz vererek bir daha antrenmansız gelmeyeceğim demiştim fakat 2. sene yaklaştığında ne kadar antrenmanlı olsam da bu mesafe için oldukça azdı. Yarışı bitirebilmiştim fakat 15.54 süre ile.

 Bu sene her şey çok daha iyiydi. Antrenman arkadaşım Mehmet ile birlikte bir çok antrenmana çıktık sağanak yağmurda lapa lapa yağan kar'da fırtınada '0' derece havada şart ve hava koşulu gözetmeksizin koştuk ve karşılığını aldık.

 Artık yarış haftası gelmişti ve bütün hazırlıklarımızı yapıp yola çıkmıştık. Daha önce hiç gelmemiş olan ve önümüzdeki sene katılacak olan var ise ulaşım olarak İdo ile Yenikapı-Yalova (yaklaşık 75 dakika) seferini kullandıktan sonra iskeleye yaklaşık 250 metre mesafede Yalova-İznik minibüs seferleri mevcut( yaklaşık 55 dakika). Ulaşım oldukça kolay, rahat ve ucuz. Gidiş geliş toplamda 50 TL tutarlarında.


 Saat 18.00 civarında kit dağıtım ve teknik toplantı alanındaydık işlerimiz hallettikten sonra mehmet ile birlikte konakladığımız İZNİK otele doğru yola çıktık yaklaşık 2.5km mesafe vardı start ile otelimiz arasında. Küçük bir bilgi olarak eğer 2018 de katılmak istiyorsanız ve otel de kalacak iseniz rezervasyon işlerinizi 2-3 ay önceden halletmelisiniz küçük bir yerleşim yeri ve sınırlı sayıda konaklama imkanı mevcut ve yarış haftası yaklaşık 800 civarında insan geldiğinden dolayı sorun yaşayabilirsiniz.


Otelimize doğru giderken açıkcası kaybolduk :)

Otele yerleştik ve yarış malzemelerimizi ayarlamaya başladık hava tahminlere göre soğuk ve öğleden sonra yağmur yağacağı için daha dikkatli davranmalıydım kıyafet seçimi ve yerleşimi konusunda. Malzemelerin yağmurda ıslanmasına engel olmak için ve birlikte kullanacağım malzemelerin bir arada olmasına özen göstererek (şapka, eldiven, reflekif yelek gibi) çıt çıt lı buzdolabı poşetleri içerisinde ayırdım. Böylece hem yağmurdan korumuş oldum hemde ulaşımı daha rahat oldu.



Çantamda neler var?

Çanta: Raidlight Gilet Responsive 10lt Tr Editon.
Yağmurluk,
Rüzgarlık,
Uzun Kollu Ara Katman
Eldiven
Şapka
Reflektif Yelek

Yedek Çorap
Baton
Acil durum battaniyesi
Kafa Lambası ve Yedek Pilleri
Yara bandı

Bandaj
Yiyecek Olarak ise 2 Adet 2 parçalı Snickers ve 2 tüp süzme bal


 Hazırlıklarımız bittikten sonra 22:00'de uyumuş ve sabah 5.3 civarında uyanmıştık. kahvaltımızı yapıp son hazırlıklarımızı yaptık ve bizi start alanına (Orhangazi) götürcek olan shuttle servise binip yola çıktık.
 Start alanına geldiğimde Nesrin Hocamın yanına giderek son tüyoları aldım ve söylediği herşeyi uygulamaya çalıştım, bu tüyolar beni ileriye taşıdı.
 


Artık starta 15 dakika civarında kalmıştı ve yavaş yavaş yerimizi aldık ve star verildi. Kendime söz vermiştim ilk 19 km nispeten daha düz 2.00- 2.15 civarında geçicektim. Fakat kendimi çok iyi hissediyordum ve yolda güzel bir grubumuz olmuştu. 14. km civarında bir dere geçişi mevcut burada ayakkabılarımı çıkartarak geçmeyi planlıyordum çünkü ayaklarımın su toplama riskini göze alamıyordum fakat Nesrin hocamın tüyolarından biriside buydu hiç zaman kaybetme ayakkabıların( UNDER ARMOUR HORİZON RTT) su tahliyesi çok iyi ve bir problem çıkarmayacak. Onu dinledim ve zaman kaybetmeden direk sudan geçerek ciddi bir zaman kazancım oldu. İlk KN noktası olan Sölöz 'e  1.35 e  de gelmiştik ve herşey güzel durumdaydı.

 






 Buradan sonra yaklaşık 7-8 km lik bir tırmanış mevcut, sol aşilimde olan sorundan dolayı kontrollü gidecektim ve hızlı tempoda yürüyerek tırmanmaya başladım, sürekli saatimi kontrol ediyordum ne durumda olduğumu kontrol etmek için ve herşey yolundaydı. İlk tırmanışın sonlarına doğru karşılaştığımız ve yaklaşık 30 km civarı birlikte hareket ettiğimiz Sevil Toker'e selamlarımı iletiyorum güzel yol arkadaşlığı için teşekkürler.
 Planım tırmanışlarda hızlı hareket etmek inişlerde ve düzlüklerde tempomu düzeltebilecek şekilde koşmaktı ve bunu uygulayabildiğim için çok mutluyum.


  İlk tırmanışın ve inişin sonunda Narlıca Kontrol noktasına ulaşmıştım ve hızlıcana suluklarımı doldurup bir kase çorba içtim zaman kaybetmeden yoluma döndüm. 60 kişilik 90k listesinde ilk 20 de ilerliyordum ve kn noktalarından 2-3 er dakika arayla çıkıyorduk. Ama bunu  ve rotayı bildiğim halde kafam ne kadar dalgın ise asfalttan aşağıya doğru devam ediyordum kendi kendime de; ya bu insanlar bu kadar uzaklaşmış olamaz hemen peşlerinden çıktım neyse ne güzel aşağı gidiyorum birazdan karşılaşırız gene, diye düşünürken saate bakmak aklıma gelmişti ve rota dışında olduğumun alarmını veriyordu. Sen misin rahat rahat koşan diyerekten geri indiğim yolu söylene söylene çıkıyordum ve rotaya döndüğüm zaman Nesrin hocamı görmüştüm. Yanlış yola gitmemi şu şekilde yorumluyorum Nesrin hocamı görmem gerekiyormuş çünkü beni kendime getirdi. Bir süre beraber devam ettik yolumuza.
 Parkurun en zorlu yaklaşık 9km ve tek kişinin bile zor sığdığı daracık patikalarda 3 tırmanış ve iniş içeren kısmı geride bırakmış 43k kontrol noktasına ulaşmıştım. Burada dinlenirken köy kahvehanesinden 2 tane sade soda içtim ve zaman kaybetmeden Yücel ile birlikte yola çıktık. hava artık serinlemeye başlamıştı ve acıkıyordum çantamda kalan son snickers ve balı su ile birlikte tükettikten sonra biraz kendime geldim hızlıcana yoluma devam ediyordum.

 
Huzuru bulabileceğiniz ortamdır Ultra Maratonlar :)

53.km noktasına doğru devam ederken biraz koyvermiş moddaydım arkamdan bir ses duydum 'Umut niye niye yürüyorsun koşsana hadi oğlum' kafamı çevirdiğimde Nesrin hocam arkamdaydı gene ve o an hissettiklerimi hiç bir kelime ile anlatamam mutluluk, azim, hırs herşeyi hissettim ve kendime geldim yürümeyi bırakarak koşmaya başladım ve hızlı bir şekilde 53km de olan Süleymaniye İstasyonuna ulaştım. Burada 140km koşan Bahadır Hocamın ne zaman geçtiğini sordum çünkü aklımın bir kısmıda ondaydı, yaklaşık 2 saat önce oradan ayrıldığını öğrendiğimde mutlu olmuştum. Polat Abiyle konuşurken Nesrin Hocamın arkamda olduğunu ve buradan çabuk ayrılmam gerektiğini beni görmemesi gerektiğini söylediğimde gülmeye başlamıştı :) Hava Serinlemeye başlamıştı ve yapmur yağmaya başlamıştı. Yağmurluğumu üstüme giymiş sularımı doldurmuş, hocama selamımı bırakarak oradan ayrılmıştım. Bu etap direk olara tırmanış ile başlıyordu ve hızlıcana devam ediyordum yolda 140k koşan aylin abla ile karşılaştık bir süre birlikte yol aldıktan sonra ayrıldık.




Artık yolun çoğu bitmiş azı kalmıştı ama hava soğumuş yağmur başlamıştı ve benim sol aşil bana naber demeye başlamıştı bu yüzden istemsizce yavaşlamak düzlüklerde de biraz yürümek zorunda kalmıştım. Süleymaniye'den ayrıldıktan 1 saat sonra hava iyicene soğumuş yağmur arttırmıştı ellerim çok üşümüştü eldivenleri bile dişlerimin yardımıyla giymiştim çünkü üşüdüğümü ilk başlarda hissetmiyordum ve ıslandıkları için giymek zorlaşmıştı.
 Derbente doğru devam ederken yolda 140 koşan Erdoğan Kirpi, Tolga Güler ve 2kişi daha gördüm(isimleri hatırlamıyorum affola) minik bir nasılsınız ne durumdasınız diye sorduktan sonra yola devam ettim, bir süre önlerinde kalmıştım ama ayağımdaki ağrıdan dolayı yavaşladım ve gene birleştik yaklaşık 100 metre önümde devam ediyorlardı bende onların peşinden dar patikalardan son kontrol noktamız olan derbente yağmur altında ulaşmaya çalışıyordum.
 Tam 10 saat 40 dakikada derbente ulaşmıştım ve burada kalabalık bir grup vardı 140 cılar ve 90cılar birlikteydik hemen birşeyler atıştırdık reflektif yeleklerimizi ve kafa lambamızı takarak finish e doğru yol almaya başlamıştık.

 Derbentten ayrıldıktan yaklaşık 3 km sonra artık hava kararmaya başlamış hava sıcaklığı iyicene düşmüştü ve bunlarla birlikte inen sis ten dolayı burnumun ucunu göremiyor iken kafa lambamın aydınlattığı reflektörleri arayarak koşmaya çalışıyordum. O an yanımda olmasa da Nesrin hocamın sesi kulağımda çınladı: 'gücünü sondaki inişe sakla' ve bir kez daha beni kendime getirmişti kendimi toparlayarak gerçek anlamda burnumun ucunu göremiyor iken o balçık deryası patikalardan aşağıda doğru var gücümle inmeye başlamıştım, yanlarından geçtiklerimin afferim bravo umut demeleride beni daha çok motive ediyordu ve bu şekilde son 3 km ye kadar geldim ama buradan sonra çok zorlandım çünkü neredeyse hiç parkur işaretlemesi göremiyordum, üşüyordum olan son gücümü inişte kullanmıştım ve saatimde yüklü olan maps datası rotada olmadığım konusunda beni uyarıyordu. Bir şekilde son finish düzlüğüne geldikten sonra tanıdık bir yüz görmek beni mutlu etmişti (Sadık abi seni görmek çok güzeldi) burdan düz devam et finish karşında dedi ve mutluydum ama gülemiyordum çünkü gerçekten çok aşırı derecede üşümüştüm. Fakat demir bariyerleri yola yatay koydukları için sağdan devam edilcek zannettim ve araya girdiğim zaman gerçekten o finish i bulamıyordum, en sonunda bir esnafın kapısını çalarak  kafamı içeri uzattım 'belediye ne tarafta kalıyor kayboldum bulamıyorum dedim' bana garip garip baktılar, eee onlarda haklı tabi sırılsıklam birisi sırtta çanta, kafada lamba elde baton gözlerde derman kalmamış üşümekten sesi çıkmıyor, yolu tarif ettiler ve artık 50 metre önümde finish'i  ve tanıdıklarımı gördüğüm zaman mutlu olmuştum hemde kelimeler yetmeyecek kadar.

 Tabi burdan sonra konuşamıyordum bile direk migros a girdim ayran aldım onu içtim belki kendime gelirim diye batonlarımıda orada unutmuşum sağolsun ertesi gün arkadaş beni tanıdı da teslim etti. Bitirme yemeğinin verdiği pasajın içerisine girdiğim zaman sadece titriyordum ve yanımda kuru kıyafet olarak sadece 1 tane uzun kollu vardı yardımlar ile onu giydim verilen havlu ile kurulandım ( havlu için gerçekten çok teşekkürler) acil durum battaniyesine sarıldım ama istemsizce vücudum titriyordu. Volkan Abi sağolsun elleriyle çorba içirdi ve otelime bıraktı beni. Yaklaşık 40 dakika sıcak suyun altında kaldıktan sonra vücudum çözülmeye başlamıştı :)
 Bu zorlu şartlarda güzel bir süre ile yarışı bitirebildiğim için çok mutluyum. Yanımda olan herkese şirketim Under Armour'a teşekkürler birlikte daha nice yarışlara başarılara inşallah.

 Yarışı 12:28 ile yaş grubumda 6. Genel Kategoride 18. olarak bitirdim. Geçen seneye göre yaklaşık 4 saatlik gelişim gösterdim ve dahada iyilerini yapabilmek için kendimde yeterli motivasyonu buldum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cappadocia Ultra Trail 60K

Selam,  Daha önceki senelerde de katılmak istediğim bir yarıştı fakat Gloria Ironman yarışına denk geldiği için kısmet olmamıştı. ...